Kant ve Etik — Ahlak Nedir Yenir Mi?
2021'in son ayında insanların ahlaksızlığının tavan yaptığı bu dönemde birden kendime neden Kant’ın etik ve ahlak anlayışı ile ilgili bir yazı yazmadığımı sordum. Biraz ahlağın ve etiğin temeline inelim.
Yazıya başlamadan önce sizlere bir şey sormak istiyorum. Ahlak ve Etik aynı şey midir ?
İlkçağ filozoflarının ahlak anlayışı genellikle mutluluk anlayışıdır. Taa ki Kant’a kadar. Kant düşünce tarihinde bir kırılma noktasıdır ve ilk kez Kant Ahlaki eylemin amacının mutluluk olamayacağını öne sürmüştür.
Ahlaki bir davranışın, insanın isteklerinin, arzularının, çıkarlarının ve eyleminin sonucunu düşünerek yapılmadığını; buna karşılık, niyete ve ilkeye bağlı olarak yapıldığını ileri süren Kant, yararcı ve hazcı ahlâk felsefelerini reddeder.
Ödev ahlâkında, “ahlaki bir davranış nedir ve ne olmalıdır?” sorularını araştırır. Ve bu sorulara şöyle bir cevap bulmuştur:
-“Ben insanım ve ahlaklı olmak benim ödevimdir.”
Peki hangi eylemlerin gerçek ahlaki değere sahip olduğunu açıklamak için Kant‘ın bakkal örneğinden hareketle ortaya koyduğu şu üç eylem arasındaki ayrım üzerinde duralım:
1-Ödeve Aykırı Olan Eylemler: Örneğin bir bakkalın müşterilerine farklı fiyat uygulaması, ödeve aykırı bir davranıştır. Çünkü, böyle bir eylem dürüstlük ilkesini çiğnemektedir. Bu tür eylemler ödevle çatıştığı için Kant, bu eylemlerin üzerinde durmaz. Bu tür eylemlerin ahlaki olmadığı açıktır.
2-Ödeve Uygun Olan Eylemler: Bazı davranışlar sonuç olarak ödeve uygun olabilirler. Ama bu onların ahlak yasalarına uygun olduğunu göstermez.
Örneğin, bir bakkalın bütün müşterilerine aynı fiyatı uygulaması ödeve uygun bir davranıştır. Bir çocuk veya bir yetişkin ondan alış veriş yaparken aynı fiyatı uygular, yani herkese dürüst davranır. Ancak burada önemli olan bakkalın bunu hangi niyetle yaptığıdır. Belki bakkal herkese eşit davranıyor, çünkü çıkarının öyle gerektirdiğine inanıyordur. Yani eylemin ödeve uygunluğu, belli bir eğilimden geliyor olabilir.
3-Ödevden Dolayı Olan Eylemler: Herkese eşit davranan bu bakkalın sırf ödev bilincinden dolayı herkese eşit davrandığını; bunun bir dürüstlük ilkesi olduğunu kabul ettiğini ve herkesin böyle davranması gerektiğine inanarak eylemde bulunduğunu varsayalım. Bu durumda bakkalın eylemi, hem ödeve uygun, hem de ödevden dolayıdır.
Ahlaki davranış, ödevden dolayı yapılan davranışlardır.
Örneğin, mahkemede doğruyu söylemek iyi bir eylemdir. Fakat ödeve uygun olduğu için, yani diğer insanlara doğru gözükmek veya doğruyu söylemediği zaman alacağı cezadan korktuğu için doğruyu söyleyen bir tanık, ahlâklı bir davranışta bulunmaz.
Ödevden dolayı doğruyu söylerse, yani doğruyu bir şarta veya sonuca bakmadan, yalnızca doğru olduğu için söylüyorsa, tanığın davranışı ahlakidir.
Ahlâk ilkesi, bize boğulmakta olan birisine şartlar ne olursa olsun yardım etmemizi emreder. Bu ödevden dolayı yardım edersek ahlaki bir eylemde bulunuruz. Kurtarma sırasında, çok su yutmasından veya başka sebeplerden onu kurtaramayabiliriz; fakat bu durum bile yaptığımız davranışın ahlaki olmasından bir şey kaybettirmez. Önemli olan niyetimizdir.
Kant’a göre ahlakın kaynağı, ne insanı aşan dışsal bir ilke, ne de Tanrı’dır; ahlakın kaynağı insandır. Bu insan, ahlak ilkelerini kendisi koyar ve kendi iradesiyle bu ilkeye uyar. Bu aynı zamanda onun özgürlüğüdür. Yani ahlaki değerlerin kaynağı, insan aklı veya akıllı insandır. Bu akıl, ahlaki olarak kendini insanda vicdan şeklinde ortaya koyar.
Kant ödev ahlakını ikiye ayırır. Koşullu(hipotetik) emirler ve Zorunlu(kategorik) emirler.
- Kant’ a göre ahlak, kesin/zorunlu emir ifade eden bir sistemdir. Bu nedenle neyi yapmamız, neyi yapmamamız gerektiği istediğimiz başka bir amaca bağlı olan koşullu emir olamaz. Örneğin, “Her zaman doğruyu söylemelisin”, “Hiçbir zaman bir insanı öldürmemelisin” buyrukları kategoriktir.
- Kant için koşullu emirler, mutlak olmadığı için ahlâk açısından geçerli emirler değildir. Buna karşılık kategorik emirler, tüm insanlar için geçerli olması nedeniyle ahlâk felsefesinin emirleri ve önermeleridir.
Yaaani ne diyosun oğlim diyorsan Kant, getirdiği ödev ahlâkı ile sonucun önemli değil, niyetin önemli olduğunu ve insanın akıl sahibi bir varlık olarak, ahlaki davranışları ve temelindeki ilkeleri koyabilecek yetilere sahip olduğunu iddia etmektedir.
Kant adamdır.
Hepinize kucak dolusu sevgi ve selamlar.
Sorunun cevabı : Aynı şey değildir.